ARBORETUM KAVRAMI VE ÖRNEKLER
Bildiride başlıktaki sorulara örnekler verilerek yanıtlar aranacaktır.
Arboretum ansiklopedilerde odunsu bitkilerin sergilendiği bahçeler olarak tanımlanır. Bir yeşil alanın arboretum olarak tanımlanabilmesi için bu alanın klimatik, fitocoğrafik özelliklerine uyabilecek, orijinleri bilinen, bilimsel olarak tanımlanmış çok sayıda odunsu bitkinin belirli ilkeler çerçevesinde sergilenmesi gerekir. Bu bitkiler açık alanda dikili olmalı, özel bakım görmemeli, özel etiketlerle tanıtılmalı ve bilimsel bakış açısıyla gözetilmelidirler.
ARBORETUM KURMA DÜŞÜNCESİ NASIL OLUŞTU?
Bitkilere karşı ilgi doğal olarak insanlığın varlığından buyana süregelmektedir. İlgi öncelikle beslenme ve barınma gereksinimleri için uygun olanların seçimi yönünde gelişmiş, şifa arama ve estetik özelliklerinden yararlanma arayışlarıyla çeşitlenmiştir. Her konuda olduğu gibi bitkilere de diğer insanlardan daha fazla ilgi duyan kişiler, doğadan topladıkları bitkileri sahip oldukları bahçelerde yetiştirmeye, diğer insanlara gerek sosyal gerekse ekonomik amaçlarla tanıtmaya başlamışlardır. Orta çağda öncelikle şifalı bitkiler ve baharatlı bitkiler ağırlıklı kurulan bahçeler, üniversitelerin de ilgi alanı olmuş, yoğun bakım gerektiren ekzotik bitkilerin de sergilenebildiği seralar kurulmuş, bu çerçevede öncelikle Avrupa’da büyük botanik bahçeleri oluşmuştur. Şüphesiz bu bahçelerde otsu ve odunsu bitkiler birlikte bulunmaktaydı.
Daha sonra sadece dendroloji konulu sorulara yanıt verecek bahçeler gelişmeye başlamıştır. Bu bahçelerin öncüsü 1811 de Dresden yakınında Tharandt’da kurulmuştur. 19 yüzyılın başlarında arboretumlar üzerine eserler yazılmaya başlamıştır. Örneğin; 1838 de J.C.Loudon İngiltere de 8 ciltlik “Arboretum et Fruticetum Britannicum” başlıklı bir eser yayınlamıştır. 1864 te E.Petzold ve G. Kirchner Almanya ‘da “Arboretum Muscaviense”, A.Lavallee Fransa’da “ Arboretum Segrezianum” adlı eserler yazmışlardır.
Arboretumlara ilgi önce üniversitelerden daha sonra özel vakıflardan gelmiştir. Özel olarak kurulmuş , daha sonra Cambrige Üniversitesine bağlanmış olan Arnold Arboretumu bunlara örnektir.
James Arnold 1868 yılında sahip olduğu araziyi bu amaca tahsis etmiş, 1872 yılından sonra bu alan Prof. Sargent tarafından dünyanın en önemli arboretumu haline getirilmiştir.
Ayrıca yeryüzünde her zaman bitkilerle ilgilenen aynı zamanda kolleksiyoncu kişiliğe insanlar olmuştur. Örneğin Graf Silva –Tarouca 1835 yılında Prag yakınında küçük bir köy olan Pruhonice’de sahibi olduğu arazi üzerinde 230 ha genişliğinde bir park kurmuştur. Bu park 1929 yılında kamulaştırılmıştır ve 1962 yılından buyana da Çekoslavak Bilimler Akademisinin botanik bahçesi olarak hizmet görmektedir.
Bu sayılanların dışında büyük fidanlıkların anaçlık kolleksiyonu amacıyla kurdukları arboretumları da unutmamak gerekir. Berlin’deki Spaeth firmasının sahip olduğu bahçe buna örnektir.
ARBORETUMLARIN BUGÜNKÜ İŞLEVLERİ
Arboretumların işlevleri çok yönlüdür, doğal olarak arboretumun türüne göre bu görevler yönlendirilir. Botanik bahçeleri ve arboretumlar önceleri genellikle yeni keşfedilen bitkilerin tanıtımı ve üretimine yönelik kurulmuştur.Büyük botanik bahçeleri örneğin Arnold Arboretumu ya da Londra’daki Kew Garden tüm dünyadan bitkileri toplar ve sahip oldukları türlerin zenginleşmesini sağlardı. Bu görev son zamanlarda ikinci planda kalmaktadır. Çünkü artık yeni bitkilerin keşfi 19. yüzyılda olduğu kadar çok değildir. Buna rağmen halen yeni türlerin keşfine yönelik seyahatlar yapılmaktadır. Bulunan bitkilerden alınan tohumlar dünyanın bütün botanik bahçelerine gönderilmekte ve yeryüzüne yayılmaları sağlanmaktadır. Bazı arboretumlar bitki ıslahı ile de uğraşmışlardır. Bugün var olan arboretumlar daha çok belirli amaçlar için varlıklarını sürdürmektedirler. Üniversiteye bağlı bir arboretumla bir orman botaniği bahçesi şüphesiz öncelikle dersler, uygulamalar ve bilimsel araştırmalar için kurulurlar. Bunlar öncelikle yöresel odunsu bitkilere ağırlık verirler, bu arada ekonomik ya da bilimsel yönde önemi olan ekzotik bitkiler de bu alanlarda sergilenir. Ayrıca çeşitli denemeler ve bilimsel araştırmalara materyal temini için zaman zaman aynı türden çok sayıda bitkinin üretilmesi de gerekli olabilir. Bazı arboretumlarda da çalı ve ağaçların yeşil alan düzenlemesi ve ormancılık amaçlarına uygunlukları araştırılır. Genel olarak seçilen türlerden çok sayıda fidanın alana dikilmesi ve en az bakımla gözetim altında tutulmaları esastır. Örneğin Göteburg Botanik bahçesinde bu tür gözlemler 100 ha alan üzerine dikilmiş sadece 200 tür üzerinde yapılmaktadır.
Bazı arboretumlar az sayıda çalı ve ağaç türünün adaptasyonu (aklimatizasyonu) üzerine çalışmaktadır. Çekoslavakya’daki Nitros kenti yakınlarındaki Mlynany Arboretumu buna örnektir. Bu arboretumu Graf Ambrozy kurmuştur ve 100 yılı aşkın bir süredir güney Slovakya’nın karasal iklimine, doğal olarak subatlantik ve atlantik iklimlerde yaşayan herdem yeşil geniş yapraklı bitkilerin adaptasyonu denemeleri yapılmaktadır. Başlangıçta birtakım güçlükler yaşanmıştır, ancak zamanla bitkilerin uyum sağladıkları ve doğal yolla üremeye başladıkları gözlenmiştir.
Kentler çevresindeki arboretumların amacı, çeşitli odunsu bitki türleri ve kültüvarlarına ilgi duyanların yakınına getirmektir. Bu arboretumlarda çeşitli ağaçlar ve çalılar yeşil alan düzenleme- bitkilendirme amaçlarına yönelik özellikleriyle tanıtılmaktadır. Bu alanlar kent halkının kültürel gereksinimine olduğu kadar, dinlence gereksinimine de hizmet etmektedirler, aynı zamanda kent iklimi ve kent sağlığı için de önemli alanlardır.
Bu bağlamda özel arboretumlar genellikle halkın ilgisini çekebilecek görevler üstlenmektedirler. Bunlardan bazıları benzer türlerin ve kültür formlarının koleksiyonlarını yapmaktadırlar. Bu tür uygulamalara Hoey-Smith’in Rotterdam yakınında Trompenburg Arboretumundaki Quercus kolleksiyonu, Yalova yakınlarındaki Karaca Arboretumundaki Acer, Betula, Magnolia, Quercus v.d. koleksiyonları örnek olarak gösterilebilir.
Nihayet ormancılık faaliyetleri çerçevesinde kurulan gen bahçeleri de arboretumlar arasında değerlendirilebilir. Pek çok Ormancılık araştırma enstitüsü orman genetiği ve orman ağaçları ıslahı yönünde çalışmalar yapmaktadır. Kural olarak buralarda kıymetli ağaç türlerinin çeşitli klonlarının koleksiyonları yapılmaktadır.
Arboretumlar çok çeşitli donanımlara sahip olabilirler. Canlı bitkilerin yanı sıra kütüphane, fotoğraf arşivi, herbaryum, tohum, kozalak ve odun koleksiyonları da olabilir. Sahip olunan odunsu bitkilere ilişkin yayınlar olabilir. Çeşitli arboretumlar arasında canlı materyal, çelik ya da tohum alışverişleri olabilir.
Arboretumlarda rehberlik ve tanıtım (sözlü, görsel, yazılı vb.)hizmetleri çok önemlidir.
ÇEŞİTLİ ÜLKELERDEKİ ÖNEMLİ ARBORETUMLAR
Almanya’da çok sayıdaki botanik bahçesi ve arboretumdan bazıları;
Berlin, Botanik bahçesi 42 ha genişliğinde, Humboldt Üniversitesinin denetimindedir, sistematik ve bitki coğrafyası esaslarına göre düzenlenmiştir.
Bremen, Botanik Bahçesi ve Rhododendron koleksiyonu 35 ha genişliğindedir.
Darmstadt, Botanik bahçesi, Teknik Üniversitenin denetimindedir, 6 ha genişliğindedir.
Dortmund, Kenti botanik bahçesi, 53 ha genişliğindedir, Rhododendron, Prunus, Malus, Philadelphus, Deutzia, Acer ve bodur Konifer koleksiyonları vardır.
Elmshorn, Tim U. Co. Fidanlığının özel arboretumudur. 2,5 ha genişliğindedir.
Hann. Münden, Orman Fakültesinin Orman Botaniği bahçesi, 4,5 ha genişliğindedir.
Hannover, Berggarten,12,5 ha genişliğindedir. Teknik Üniversitenin denetimindedir.
Kassel, Wilhelshöhe Parkı, 250 ha genişliğindedir. İngiliz bahçe tarzında düzenlenmiştir. Zengin odunsu bitki koleksiyonları vardır.
Köln, Rodenkirchen Orman Botaniği Bahçesi, 12 ha genişliğindedir, geniş alanlarda Sorbus, Malus, Crataegus ve Prunus koleksiyonları vardır.
Mainau, Mainau adasında bir şato bahçesidir. 30 ha genişliğinde subtropik bitkiler ve Metasequoia allesiyle ünlüdür.
Preetz, Donner ailesinin halka açık özel arboretumudur, 43 ha genişliğindedir.
Schmalenbeck, Tannenhöft Arboretumu, Orman genetiği ve orman ağaçları ıslahı enstitüsüne aittir, 12 ha genişliğindedir. Picea, Taxus, Acer ve Quercus koleksiyonları ile ünlüdür.
Tharandt, Dresden Orman Fakültesine aittir, 18 ha genişliğindedir ve çok yaşlı ağaçlarıyla ünlüdür.
Weinheim, Eksotik bitkiler bahçesi, 32 ha genişliğindedir.
Ve diğerleri....
TÜRKİYE’DE ARBORETUM KURMA GİRİŞİMLERİ VE BUGÜN SAHİP OLDUKLARIMIZ
Türkiye’de arboretum kurma düşüncesi ve gayreti 1949 yılında İ.Ü.Orman Fakültesinde eğitim ve araştırma gereksinimi ve hedefleri çerçevesinde Prof. Dr. Hayrettin Kayacık öncülüğünde başlamıştır. Belgrat Ormanında 35 ha genişliğindeki alan hem orman fakültesine yakın olması hem de iklim ve doğal bitki örtüsünün amaca uygunluğu nedeniyle seçilmiştir. Arboretuma 1982 yılında “Atatürk Arboretumu” adı verilmiş ve alanı 343 hektara genişletilmiştir. Bu alanın önemli bir bölümü Belgrad Ormanı doğal bitki örtüsüyle kaplıdır. Bu alan içinde bir su bendi (Osmanlı döneminden kalma Kirazlı Bent) ve bir fidanlık bulunmaktadır. Mülkiyeti ve yönetimi Orman Genel Müdürlüğüne aittir. Bugün bu kadar geniş bir alanda iki orman mühendisi ve 10 işçi ile Arboretum hizmetleri yürütülmeye çalışılmaktadır. Çalışmalar İ.Ü. Orman Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan bir danışma kurulu tarafından yönlendirilmektedir. Arboretum alanında 450 adedi doğal olarak yörede bulunan toplam 1500 tür bulunmaktadır. Bunlardan Meşe ve Akçaağaç koleksiyonları uluslararası öneme sahiptir.
Türkiye’de kurulmuş ve bugün ulusal ve uluslararası öneme ve üne sahip ikinci arboretum Yalova-Samanlıköy’de “Karaca Arboretumu” dur. 13,5 ha genişliğindeki özel mülkiyet üzerinde arboretum kurma fikri arazinin sahibi Hayrettin Karaca’ya aittir. 1980 yılından beri gelişen arboretum bugün 7000 kadar tür, alttür, varyete ve kültür formu odunsu bitkiyi barındırmaktadır. Arboretumların genel kuruluş amaçlarının yanı sıra dünyanın en geniş akçaağaç ve konifer kolleksiyonlarını oluşturmayı hedeflemektedir. Bugün sahip olduğu diğer bitkilerin yanı sıra Acer, Betula, Magnolia, Quercus, Carpinus, Fagus, Tilia, Viburnum, Cotoneaster, Spiraea, Berberis, Abies, Picea, Pinus, Chamaecyparis, Thuja ve Juniperus'lar koleksiyonlar halinde ziyaretçilere tanıtılmaktadır. Ayrıca bu arboretum üniversiteler, askeri kuruluşlar, orman bölge müdürlükleri ve belediyelere ait alanlarda kurulma aşamasında olan arboretumlara ve botanik bahçelerine fidan ve teknik yardım yapmakta, yerli ve yabancı öğrencilere staj olanağı sağlamaktadır. Karaca Arboretumunda Ziraat Mühendisleri, Ziraat Teknisyenleri, Bahçevanlar ve düz işçiler olmak üzere toplam 35 kişi çalışmaktadır.
Kurulmuş, ziyaretçi kabul eden ve gelişim sürecindeki bu iki arboretumun dışında planlama, tasarım ya da kuruluş aşamasında olan arboretumlardan sözedilmektedir. Bunlardan Muğla-Köyceğiz yakınlarında düşünülen “Yunus Emre” arboretumunun kurulması fikri, Özel Çevre Koruma Kurumuna aittir. Yine mülkiyeti Orman Genel Müdürlüğüne ait olan söz konusu 286 ha genişliğindeki alanda arboretum kurulmak üzere 1994 yılında kapsamlı bir proje hazırlanmış, altyapı çalışmalarına başlanmış ancak çeşitli nedenlerle uygulamadan vazgeçilmiştir.
Ayrıca Eskişehir Osmangazi, Anadolu Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, 19 Mayıs Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Uludağ Üniversitesinde bu amaçta çalışmaların sürdüğü ayrıca Antalya Orman Bölge Müdürlüğü ve Ormancılık Araştırma Enstitüsünün girişimleri olduğu bilinmektedir.
Prof. Dr. İlçin ASLANBOĞA
Orman Y. Müh. Peyzaj Mimarı, Emekli Öğretim Üyesi